Monday, January 01, 2007

2007 yılında, ABD Irak’ta...

Başkan Bush yılbaşı mesajında, “2007 yılında da, ABD Irak’ta hiç bir kararsızlığa düşmeden savaşmaya devam edecek” dedi ve ekledi “yeni yılda özgür ve birleşik bir Irak için mücadele etmeye devam edeceğiz”.

Artık ne Irak’ın birliğini korumak ne de özgür bir Irak yaratmak olanaklı. ABD işgali bu olasılığı tümüyle ortadan kaldırdı. Bush’un durumun hiç farkında olmayan bir salak olabileceğine ilişkin bir olasılığı bir kenara bırakırsak ister istemez şu soruyu sormak durumundayız: Öyleyse Bush’un bu sözleri aslında ne anlama geliyor?

İki bilgiyi birleştirelim. Birincisi, Prof. Joseph Stiglitz ve Prof Linda Bimes’ın çalışmaları, Irak savaşının ABD’ye mali faturasının 2.3 trilyon dolara ulaşacağını gösteriyor. Bu fatura savaşın Irak halkına maliyetini, diğer bir değişle Irak’ta bir yeniden inşa süreci içermiyor. İkincisi, ABD medyasında oluşmuş genel kanıya göre, Bush, önümüzdeki haftalarda Irak’a ek 20,000 ila 30,000 asker gönderileceğini, genelde ordunun personel ve gereç kapasitesinin arttırılacağını açıklayacak. Diğer bir değişle ABD Irak’taki varlığını büyütecek, halen 550 milyar dolara ulaşan savunma harcamaları daha da artacak.

Bu iki bilginin ışığında bakarsak Bush’un demeci, ABD’nin Irakta kalmaya kararlı olduğunu, yeni savunma stratejisiyle birlikte gündeme gelen “uzun savaş” projesinin geçerliliğini koruduğunu gösteriyor. Bu “uzun savaş”, belli bir düşmana karşı değil, gelecekte ortaya çıkabilecek düşmanların olası tehdit kapasitelerine karşı bir hazırlığı ön görüyordu. Diğer bir değişle bir "sürekli militarizmi?" Bu “sürekli militarizmin” ise Başkan Eisenhower’in, “yönetimde etkili olmasına asla izin vermemek gerekir” dediği ve “sürekli silahlanma sanayii” olarak niteleyip “Askeri sınai kompleks” dediği çıkar grupları için bitmek tükenmez projeler, birbirini izleyen kontratlar ve devasa bir kar kapısı demek.

Askeri sınai kompleks için esas önemli olan petrol değil. Olsaydı, Irak’ta petrol kuyularını korumak için gerekli yatırım ve yığınak yapılır, petrol çıkartılamaya başlanırdı. Petrol önemli ama, belli bir maliyet sınırı içinde. Esas olan savaşın sürmesi, çatışmaların genişlemesi ve savunma harcamalarının artması. Bu açıdan bakınca, 2007’de tünelin ucunda görülebilecek bir ışığın, birleşik ve özgür bir Irak’a ilişkin değil de, aksine, İran’da patlayan bombalardan kaynaklanacak olan bir ışık olacağını düşünebiliriz.

No comments: