Monday, January 01, 2007

2007’ye girerken: Çözümün değil, artık sorunun bir parçası hem de en büyük parçası...

2007 yılında, 2006’da dünya gündemine damgasını vuran en önemli sorunlar üstelik de ağırlaşarak gündemde kalmaya devam edecek. Bir çok önemli sorun var ve hemen hepsi de ABD ile ilgili. Dünya ekonomisinde, sorun çözücü olması gereken hegemonyacı ülke artık çözümlerin değil sorunların bir parçası. Bu yüzden Financial Times’ın vurguladığı gibi dünyada kocaman bir boşluk oluştu, liderlik boşluğu. Bakalım kapitalizm bu kez şapkadan ne çıkaracak, “sevimli” bir Tavşan mı yoksa iğrenç bir yılan mı? Şapkadan çıkacak olan şeyin ucunu 2007 yılında görmeye başlayabiliriz!

Dünya ekonomisinde, ABD’de başlayan ekonomik yavaşlamanın, dünya ekonomisi üzerindeki etkileri gündemi meşgul edecek: Dünya ekonomisi resesyona girer mi? Girerse bu 2008’e sarkar mı? Tabii bir de halen dünyada rezerv para olan ABD dolarının değeri ve artık üzerine hemen herkesin anlaştığı düşme eğimi var. Nereye kadar ve ne hızda? Yine bu bağlama mali piyasalarda, her türlü tarihsel ölçüyü aşarak dünya toplam hasılasının %777’sine ulaşan faiz-kredi türevleri köpüğünün gündeme gelmesini de bekleyebiliriz. Eğer bu köpük patlarsa, resesyon olasılığı tartışmalarının yerini depresyon tartışmaları alacak.

Petrol fiyatını da bu çerçevenin içine almak gerekiyor. Eğer ekonomik yavaşlamaya paralel olarak petrolün fiyatında kayda değer bir gerileme olursa sorun yok. Yok olmazsa o zaman “Peak oil” tartışmasına geri dönüp, dünya petrol rezervlerinde zirve noktasını geçtiğimizi savunan görüşlere daha bir kulak vermek gerekecek.

Uluslararası ilişkilerde de en önemli gündem maddeleri ABD ile ilgili. Birincisi yılın başında Bush’un yapacağı konuşmaya bağlı olarak Irak politikası. Burada hedef tahtasında Sadr Milisleri olduğu anlaşılıyor. Suudi Arabistan’ın da ABD’den yana devreye girmesi olasılığı oldukça güçlü. Bu olasılık geçekleşirse gündemin ikinci önemli maddesi, Iran - ABD/İsrail gerginliği de yeni bir platoya sıçrayacak. Burada da artık İran’a yönelik bir askeri saldırı olasılığı iyice güçlenecek. Bu saldırı gerçekleşirse, Ortadoğu’da, Türkiye ve Suriye’yi de içine çekecek bir kasırgadan kaçınmak olanaklı değil. Bir diğer güçlü olasılık da, böyle bir saldırının Çin-Rusya arasında başlamış olan yakınlaşmayı güçlendirerek, dünya jeopolitiğinde yeni bir fay hattı oluşturmasıyla ilgili. Bu gerçekleşmeye başlarsa, Avrupa tarafını seçmekte zorlanacak, AB ülkeleri arasında farklı tutumlar sergilenecek ve belki de AB süreci yeni bir darbe daha alacak.

2007 yılında Çin ve Hindistan yükselmeye devam edecek. Çin’in Latin Amerika ve Afrika bağlantıları güçlenirken, Hindistan’ın da teknoloji, stratejik sanayi ürünleri üretimi alanındaki yükselişi hızlanacak.. Lübnan’ın bir savaşa daha sahne olması, Filistin sorunun da çözülmeden kanser olmaya devam etmesi çok güçlü iki olasılık.
Küresel ısınma, 2007’de gündemi meşgul edecek çok önemli, belki de orta dönem acısından en önemli, bir sorun. Ancak burada da dünyada sera gazlarının %26’sını üreten ABD’nin somut bir adım atmaması halinde bir ilerleme kaydetmek olanaksız. ABD de bu adımı atacak gibi görünmüyorevrax

No comments: